---
DOLAR 34,9739 0.16%
EURO 36,7420 0.28%
ALTIN 2.974,72-1,04
BITCOIN 35557851,91%
world-of-health-tourism
Bilim İnsanları, Ölüm Riskini Yüzde 53 Azaltan Psikolojik Dayanıklılığı Açıkladı

Bilim İnsanları, Ölüm Riskini Yüzde 53 Azaltan Psikolojik Dayanıklılığı Açıkladı

Hayatta karşılaşılan zorluklar ve bu zorluklarla başa çıkma becerisi, yaşam süresi üzerinde düşündüğümüzden çok daha büyük bir etkiye sahip olabilir. BMJ Mental Health adlı hakemli dergide yayımlanan kapsamlı bir çalışmaya göre, psikolojik dayanıklılığa sahip olmanın ölüm riskini yüzde 53’e kadar azaltabileceği keşfedildi. Çin ve İsveç'teki bilim insanları tarafından yürütülen araştırma, psikolojik dayanıklılığın yaşam süresi üzerindeki etkisini ortaya koyarak bu önemli özelliği beslenme, egzersiz ve genetik faktörlerle aynı seviyede değerlendirmeyi öneriyor.

ABONE OL
Eylül 30, 2024 15:09
Bilim İnsanları, Ölüm Riskini Yüzde 53 Azaltan Psikolojik Dayanıklılığı Açıkladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Genetik özellikler, sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli egzersiz ve doğru beslenme gibi faktörler, uzun yaşamın bilinen anahtarları arasında yer alıyor. Ancak bu yeni araştırma, psikolojik dayanıklılığın da uzun ömür üzerinde önemli bir rol oynadığını gözler önüne seriyor. Psikolojik dayanıklılık, kişinin hayatın zorlukları karşısında sergilediği azim, dinginlik, kendine güven ve amaç duygusuna sahip olma gibi kişisel özellikler olarak tanımlanıyor. Bu özelliklerin, bireyin stres ve sıkıntı ile başa çıkma yeteneğini güçlendirdiği ve dolayısıyla ölüm riskini azalttığı belirtiliyor.

Çalışmada, daha yüksek psikolojik dayanıklılığa sahip kişilerin herhangi bir sebepten ölme olasılığının, düşük dayanıklılığa sahip bireylere göre yüzde 53 daha düşük olduğu gözlemlendi. Bu sonuçlar, hayatın karşı karşıya getirdiği zorluklara karşı direnç gösterebilmenin sadece ruh sağlığına değil, genel yaşam süresine de doğrudan katkı sağladığını ortaya koyuyor.

Araştırmanın Verileri ve Katılımcılar

Araştırma, Sağlık ve Emeklilik Çalışması kapsamında 50 yaş ve üzerindeki ABD’li bireylerden toplanan sağlık verilerini temel aldı. Çalışmada 10.569 kişinin verileri 12 yıl boyunca veya bu süre içinde hayatını kaybeden katılımcılar için ölüm anına kadar takip edildi. Bu süreçte 3.489 kişi hayatını kaybetti. Araştırma ekibi, bu kişilerin psikolojik dayanıklılık seviyelerini değerlendirmek için katılımcıların azim, dinginlik, kendine güven gibi özelliklerini analiz etti.

Bu geniş çaplı araştırma, psikolojik dayanıklılık ile ölüm riski arasındaki doğrudan bağlantıyı inceleyen ilk büyük ölçekli çalışmalardan biri olarak öne çıkıyor. Çalışma, yüksek dayanıklılık sergileyen bireylerin sadece ruhsal anlamda değil, fiziksel sağlık açısından da avantaj sağladığını gösteriyor.

Psikolojik Dayanıklılık Nasıl Ölçüldü?

Araştırmacılar, psikolojik dayanıklılığı belirlemek için katılımcılardan azim, dinginlik, amaç duygusu, kendine güven ve zorlu deneyimlerle tek başına başa çıkabilme gibi çeşitli kişisel özellikleri değerlendiren bir dizi soruya cevap vermelerini istedi. Bu özellikler, bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları stresli durumlarla başa çıkma kapasitelerini yansıtıyor.

Araştırmanın sonunda, psikolojik dayanıklılık seviyesi en yüksek olan grubun, en düşük olan gruba kıyasla 10 yıl içinde hayatını kaybetme olasılığının yüzde 53 daha az olduğu ortaya çıktı. Bu sonuçlar, hayatta karşılaşılan sorunlarla başa çıkma yeteneğinin sadece ruhsal sağlığı değil, yaşam süresini de önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor.

Kadınlarda Psikolojik Dayanıklılık Daha Etkili

Araştırma, psikolojik dayanıklılık ile yaşam süresi arasındaki ilişkinin kadınlarda daha güçlü olduğunu da ortaya koydu. Araştırmacılar, kadınların psikolojik dayanıklılık seviyelerinin erkeklere göre daha yüksek olma eğiliminde olduğunu ve bu dayanıklılığın yaşam süreleri üzerindeki etkisinin kadınlarda daha belirgin olduğunu belirtti. Bu durum, kadınların stresli durumlara karşı daha yüksek bir dayanıklılık geliştirmiş olabileceklerini gösteriyor.

Psikolojik dayanıklılık, bireyin yaşadığı çevre, genetik faktörler, çocukluk döneminde karşılaşılan olumsuz deneyimler ve hormonal farklılıklar gibi birçok etken tarafından şekillenen bir özellik olarak tanımlanıyor. Araştırmacılar, bireylerin yaşamları boyunca psikolojik dayanıklılık seviyelerinin değişebileceğini, ancak sosyal destek ve pozitif duyguların bu dayanıklılığı artırabileceğini belirtiyor.

Pozitif Duygular ve Sosyal Destek Dayanıklılığı Artırıyor

Araştırmaya göre, psikolojik dayanıklılığı artıran en önemli faktörlerden biri, kişinin hayatında pozitif bir anlam duygusu taşıması ve sosyal destek görmesidir. Olumlu duygular, bireyin stres ve sıkıntılarla başa çıkma kapasitesini artırabilir, böylece psikolojik dayanıklılığın koruyucu etkilerini güçlendirebilir. Araştırmacılar, bu pozitif duyguların, birikmiş sıkıntıların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabileceğini belirtiyor.

Psikolojik dayanıklılığı artırmanın yolları arasında sosyal çevreden destek almak, kişisel anlam ve amaç duygusu geliştirmek ve olumlu düşünme alışkanlıkları edinmek bulunuyor. Bu tür adımlar, bireyin stres karşısında daha güçlü olmasına yardımcı olabilir.

Araştırmanın Kısıtlamaları ve Diğer Etkenler

Her ne kadar araştırmanın bulguları umut verici olsa da, araştırmacılar bazı sınırlamaların olduğunu da belirtiyor. Özellikle, genetik faktörler, çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler gibi etmenlerin çalışmaya dahil edilmediği ifade ediliyor. Ayrıca, araştırma doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi kurmaktan ziyade psikolojik dayanıklılık ile ölüm riski arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, kanser ve kalp hastalıkları gibi sağlık sorunları veya sağlıksız bir yaşam tarzı gibi faktörleri de hesaba kattıklarında, psikolojik dayanıklılığı en yüksek ve en düşük gruplar arasındaki ölüm riski farkının yüzde 53’ten yüzde 38’e indiğini belirtiyor. Buna rağmen, bulgular hayatın getirdiği sıkıntılara bakış açısının yaşam süresi üzerinde önemli bir rol oynadığını güçlü bir şekilde destekliyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.