Çin’de Kene Kaynaklı Yeni Bir Virüs Keşfedildi: “Sulak Alan Virüsü”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sulak Alan Virüsü

“Sulak Alan Virüsü”, ölümcül özellikler taşıyan bir virüs olup, Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsüne genetik olarak benzerlik gösteriyor. Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüsü gibi, bu yeni virüs de Nairoviridae ailesine mensup ve orthonairovirus cinsine ait. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre, virüsün ölüm oranı oldukça yüksek ve %30 seviyelerinde. Bu, virüsü taşıyanların neredeyse üçte birinin hayatını kaybetmesine yol açabilecek kadar ciddi bir durumla karşı karşıya olduğumuz anlamına geliyor.

Virüs -Tespit Edildi

Sulak Alan Virüsü, ilk olarak Çin’in kuzeydoğu bölgelerinde keşfedildi. İlk hastadan alınan kan örneklerinin genetik analizleri sonucunda tespit edilen virüs, daha sonra aynı bölgede başka hastalar üzerinde de incelendi. Bilim insanları, bu bölgede kene ısırığı sonrası yüksek ateşle hastaneye başvuran 17 yeni hastada daha bu virüsün varlığını doğruladı. Yapılan bu incelemeler, virüsün yalnızca izole bir olay olmadığını, aksine belirli bir coğrafyada yaygın bir hastalık olabileceğini gösterdi.

Taşıyıcı Hayvanlar: Koyun, Domuz ve Atlar

Araştırma ekibi, virüsün kaynağını ve yayılma yollarını daha iyi anlamak için kene ısırığına maruz kalan hayvanlar üzerinde geniş çaplı bir ekolojik inceleme yaptı. Yapılan çalışmalar sonucunda, virüsün koyun, domuz ve atlarda da bulunduğu tespit edildi. Bu bulgular, bu hayvanların virüsün taşıyıcıları olabileceği ve insanlara bulaştırabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Özellikle kırsal bölgelerde bu hayvanlarla yakın temasın, virüsün insanlara bulaşmasını kolaylaştırabileceği düşünülüyor.

Keneler Avrupa ve Asya’da Yaygın

Sulak Alan Virüsü’nün taşıyıcısı olan keneler, yalnızca Çin’in kuzeydoğusunda değil, aynı zamanda Avrupa ve Asya’da da yaygın olarak bulunuyor. Bu, virüsün potansiyel olarak daha geniş bir coğrafyada da var olabileceği anlamına geliyor. Şu ana kadar virüs yalnızca Çin’de tespit edilmiş olsa da, uzmanlar bu kenelerin geniş dağılım alanı nedeniyle, Avrupa ve Asya’nın diğer bölgelerinde de benzer vakaların ortaya çıkabileceğinden endişe ediyor.

Neden Yeni Kene Kaynaklı Hastalıklar Artıyor?

Son yıllarda kene kaynaklı hastalıkların tespit edilme oranında ciddi bir artış gözlemleniyor. Bu durumun birkaç nedeni bulunuyor:

Belirtilerin Diğer Hastalıklarla Karıştırılması: Kene kaynaklı hastalıklar genellikle ateş, baş ağrısı ve yorgunluk gibi spesifik olmayan belirtiler gösterir. Bu belirtiler grip, soğuk algınlığı gibi daha yaygın hastalıklarla karıştırılabileceği için doğru teşhis koymak zor olabilir.

Kene Isırıklarının Fark Edilmemesi: Keneler, genellikle vücudun arka ve zor görülebilen bölgelerine yapıştıkları için fark edilmeleri güçtür. Kene ısırığını fark etmeyen birçok hasta, hastalığın kaynağını bilmediği için doğru tedaviye ulaşmada zorlanabilir. Ayrıca keneler, ısırıkları esnasında anestezik madde salgılayarak ısırıklarının hissedilmemesini sağlar. Bu da hastaların kene ısırıldıklarını fark etmelerini daha da zorlaştırır.

İklim Değişikliği ve Kenelerin Yayılması: Küresel iklim değişikliği, kenelerin yayılım alanlarını genişletmekte ve etkinlik dönemlerini uzatmaktadır. Daha önce kene popülasyonunun görülmediği bölgelerde bile artık kene kaynaklı hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bu da hastalık riskini artırıyor. Örneğin, daha önce yalnızca Asya ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen kene kaynaklı ensefalit virüsü, son yıllarda Hollanda ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde de tespit edilmeye başlandı.

Yeni Genetik Analiz Yöntemleri ile Keşif

Kene kaynaklı hastalıkların teşhis edilmesinde genetik analizlerin rolü büyük. Yeni genetik analiz yöntemleri sayesinde daha önce bilinmeyen patojenler tespit edilebiliyor. Ancak bu teknolojik ilerlemelere rağmen, kene kaynaklı hastalıkların teşhisinde tıbbi farkındalık hala yetersiz. Bu hastalıklar büyük çaplı salgınlara yol açmadığı için genellikle göz ardı edilebiliyor ve teşhis konması zor olabiliyor.

Kene Kaynaklı Hastalıklardan Nasıl Korunabiliriz?

Kene kaynaklı hastalıklardan korunmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:

Uygun Giysi Seçimi: Ormanlık ve çayırlık alanlarda yürüyüş yaparken, kenelerin vücuda yapışmasını zorlaştırmak için uzun kollu giysiler ve uzun pantolonlar giyilmelidir. Ayrıca açık renkli kıyafetler tercih edilerek, kenelerin fark edilmesi kolaylaştırılabilir.

Böcek Kovucu Spreyler Kullanmak: Kenelerin yoğun olduğu bölgelerde böcek kovucu spreylerin kullanılması da koruyucu bir önlem olabilir.

Kene Kontrolü Yapmak: Özellikle doğada vakit geçirildikten sonra vücudun detaylı bir şekilde kontrol edilmesi, kenelerin erken fark edilmesini sağlar. Keneler vücuda yapıştıktan sonra ne kadar erken çıkarılırsa, hastalık bulaştırma riski o kadar azalır.

Doktora Başvurmak: Eğer bir kene ısırığı fark edilirse, en kısa sürede bir doktora başvurulmalıdır. Kene ısırığı sonrası oluşabilecek hastalıklar hızla tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilir.