---
Çölyak hastalığı olan kişiler glüten tükettiklerinde, ince bağırsaklarında iltihaplanma meydana gelir. Bu durum, bağırsak astarına zarar vererek besin emilimini zorlaştırır ve sindirim rahatsızlıklarına yol açar. Sık sık ishal veya kabızlık gibi belirtiler yaşanabilir ve besin emiliminin zayıflaması soluk ve kötü kokulu dışkıya neden olabilir. Bu durum, elektrolit dengesizliği, dehidrasyon ve yorgunluk gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Otoimmün hastalıkları olan birçok kişi genellikle yorgun hisseder. Çölyak hastalığı da bu duruma katkıda bulunur. Kronik ağrı, uyku bozuklukları, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik durumlar yorgunluğa neden olabilir. Ayrıca, çölyak hastalığı sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretme yeteneğini etkileyerek demir eksikliği anemisi riskini artırır. Bu da enerji seviyelerinde azalma ve yorgunluk gibi ciddi yan etkilere yol açabilir.
Glüten intoleransı cildi de etkileyebilir. Dermatitis Herpetiformis adı verilen kabarcıklı bir cilt rahatsızlığı, çölyak hastalığının bir belirtisidir. Bazı kişilerde yaygın sindirim semptomları olmaksızın sadece cilt sorunları görülebilir. Glütensiz bir diyet, çeşitli cilt rahatsızlıkları olan kişilerde iyileşmeye yardımcı olabilir. Bu rahatsızlıklar arasında sedef hastalığı, alopesi areata ve kronik ürtiker bulunmaktadır.
Sindirim sorunları olan kişiler, altta yatan herhangi bir rahatsızlığı olmayanlara göre hem anksiyete hem de depresyona daha yatkın olabilirler. Depresyon ve anksiyete özellikle çölyak hastalığı olan kişiler arasında yaygındır. Glüten intoleransının depresyonu etkileyebileceğini gösteren birkaç teori vardır:
Duygudurum bozuklukları: Çölyak hastalığı olan kişiler anksiyete veya depresyona daha yatkın olabilirler.
Vitamin eksikliği: Vücudun besinleri düzgün bir şekilde emememesi nedeniyle ortaya çıkabilir.
Glüten ekzorfinleri: Belirli glüten proteinlerinin sindirimi sırasında oluşan peptitler merkezi sinir sistemine müdahale ederek depresyon riskinizi artırabilir.
Bağırsak mikrobiyomundaki değişiklikler: Zararlı bakteri miktarının artması ve faydalı bakteri miktarının azalması merkezi sinir sistemini etkileyerek depresyon riskinizi artırabilir.
Açıklanamayan kilo kaybı, teşhis edilmemiş çölyak hastalığının bir belirtisi olabilir. Özellikle 3 yaşından küçük çocuklarda beklenmedik kilo değişimi daha yaygındır. Bu yaş grubunda ciddi gastrointestinal semptomlar, iştahsızlık, ishal ve gelişim geriliği daha sık görülür. Yetişkinlerde kilo kaybı görülebilse de, nadir bir durumdur.
Demir eksikliği, dünya genelindeki tüm anemi vakalarının %50’sini oluşturarak en yaygın besin eksikliğidir. Semptomları arasında düşük kan hacmi, yorgunluk, nefes darlığı, baş dönmesi, baş ağrıları, soluk ten ve zayıflık bulunur. Çölyak hastalığı, besin emilimini bozarak demir emiliminin azalmasına neden olabilir. Bu durum, bir sağlık uzmanının fark ettiği ilk çölyak hastalığı belirtileri arasında yer alabilir.
Birçok insan eklem ve kas ağrısı yaşar. Çölyak hastalığı olanlar genetik olarak belirlenmiş aşırı duyarlı bir sinir sistemine sahip olabilirler. Bu da kas ve eklemlerde ağrıya neden olan duyusal nöronları daha kolay aktive edebilir.
Siyez, buğday nişastası, buğday kepeği, buğday tohumu, kırık buğday ve hidrolize buğday proteini gibi bileşenlerden uzak durmalısınız. Ayrıca emülgatörler, mono- ve di-gliseritler, baharatlar ve karamel renkleri de glüten içerebileceğinden dikkatli olunması gereken maddelerdir.
Çölyak hastalığı belirtileri yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu belirtileri fark ettiğinizde bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Glütensiz bir diyet, çölyak hastalığı olan kişiler için en etkili tedavi yöntemidir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.