---
Bakanlıktan “Dünya Alzheimer Günü” dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, “Alzheimer” ve “demans”ın birbirinin yerine kullanılan terimler olsa da aynı şeyi ifade etmediği, her ikisinde de unutkanlık, davranış değişiklikleri ve konuşmada bozukluk gibi belirtiler bulunduğu ancak demansın genel bir tanım olduğu belirtildi.
Alzheimer’ın başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan, günlük yaşam aktivitelerini etkileyen ilerleyici bir beyin hastalığı olduğu kaydedilen açıklamada, “Halk arasında ‘bunama’ olarak bilinen demansın en yaygın türüdür. Alzheimer hastalığı, yaşam süresinin uzamasıyla birlikte giderek artan sıklıkta görülen, hastalanan bireylerin ailelerini de psikolojik, sosyal ve ekonomik bakımdan etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Alzheimer, bulaşıcı ve kalıtsal bir hastalık değildir.” bilgisi verildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tahminlerine göre, halen 55 milyonun üzerinde olan demanslı hasta sayısının, 2030’da 75 milyona, 2050’de 132 milyona ulaşacağı aktarılan açıklamada, yapılan incelemelerle her 3 saniyede bir kişiye demans tanısı konulduğu, bunların yüzde 60 ila 80’inin Alzheimer hastası olduğu bildirildi.
Açıklamada, “TÜİK tarafından yayımlanan 2022 yılı Türkiye Sağlık Araştırması Raporu’na göre, ülkemizde 65 ve üstü yaştaki kişilerde Alzheimer hastalığı görülme sıklığı yüzde 5,5’tir. Bu durum, dünyada olduğu gibi ülkemizde de Alzheimer ile etkin mücadele etmenin gerekliliğini ortaya koymaktadır.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Alzheimer’ın seyrinin erken, orta ve ileri olmak üzere 3 evreye ayrıldığı belirtildi.
Bu hastalığın erken evrelerinde kişinin bağımsız olarak yaşamını sürdürebileceği kaydedilen açıklamada, belirtilerin bu aşamada belirgin olmayacağı ancak aile ve yakın arkadaşların durumu fark edebileceği aktarıldı.
Hastalığın orta evresinin en uzun evre olduğu belirtilen açıklamada, bu evrede hastanın yardım alarak günlük yaşam aktivitelerine devam edebileceği bildirildi.
Bu hastalığın ileri evresinde tepki verememe, konuşmayı sürdürememe ve en sonunda hareketlerini kontrol edememe sorunlarıyla karşılaşıldığı vurgulanan açıklamada, hastaların zamanla bakıma ihtiyaç duyabileceği kaydedildi.
Açıklamada, Alzheimer’ın başlıca risk faktörlerinin, fiziksel hareketsizlik, sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, seyrek sosyal temas, obezite, hipertansiyon, diyabet, depresyon, işitme bozukluğu ve ileri yaş olduğu bildirildi.
Alzheimer hastalığından korunmanın, tedavi etmeye göre çok daha etkili ve yararlı bir yaklaşım olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Hastalıktan korunmada, fiziksel olarak aktif kalmak, yaşa uygun egzersiz yapmak, yeterli ve dengeli beslenmek, sigara ve alkol içmemek, hayattan keyif alınmasını sağlayan aktiviteleri yapmaya devam etmek, zihni aktif tutmak, önemli şeyleri not almak, arkadaşlar ve aile fertleriyle vakit geçirmek, sağlık kontrollerini düzenli yaptırmak önemlidir. Belirtilen korunma yöntemleri çoğu zaman hayat kurtarıcı olabilmekte, kolay ve uygulanabilir yaşam tarzı değişiklikleriyle bu tür hastalıklara yakalanma riski azaltılabilmektedir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.